Günümüzde ne
kadar fazla terapi gören yada psikoloğa giden insan var. Farkettiniz mi ? Eskiden annelerimizin döneminde terapistler,
yaşam koçluğu yada psikolog gibi meslekler fazla revaçta değildi . Tercih
edilmiyordu. Ama şimdi neredeyse insanların evlerinde besledikleri hayvanların
bile terapistleri var. Bizler hangi ara bu durumlara geldik ? Gerçekten merak
ediyorum. Bizi birbirimizden uzaklaştıran ve başka başka alemlere iten bir
dünyaya doğru gidiyoruz. Farkında olmadan üstelik. Eskien bizlere yabancı gelen
bu durumları doğal karşılamaya, hatta, ‘Sizin neden yaşam koçunuz yok ?’
gibi birbirimize sorular yöneltecek kadar
ileri gitmeye de başladık. Evet sanal
bir dünya var . Bu dünyaya hepimiz kendimizi kaptırmış durumdayız. Bunu artık kabul
etmek zorundayız. Birbirimizden uzaklaştık iyice. Dostlarımızla bir araya
geldiğimiz sohbet ettiğimiz zamanlar bizim için doğum günleri kadar özel
ve kırk yılda bir hale geldi. Evet kabul
ediyorum. Hayat birçok insan için yeterince yorucu ve koşuşturmalı ama arada
nefes aldığımız duraklarda gördüğümüz, muhabbet ettiğimiz, kahveler içtiğimiz,
yemekler yediğimiz dostlardan da bayağı uzağız kabul edelim. Evet bazılarınız ‘
Ama ben hala dostlarımla görüşüyorum’ dese de eskisi kadar sık ve içten
ortamlar olmadığına eminim. Sanal birer dünyaya sahipiz çünkü hepimiz. Elimizde tabletler telefonlar…Bu dünya bizi
insanlardan uzaklaştırmayı bırakın , kendimizden de uzaklaştırmaya başladı
iyice. Bunu farkettiğim için bu hafta bunu kaleme almak ve sizlerle paylaşmak
istedim. İçinde olduğunuz renkli ve sanal dünya sizin çok hoşunuza gitsede
bunun bedeli gittiğiniz terapiler yada psikologlar olmamalı. Daha sık dostlarla
bir araya gelmeli ve daha fazla sosyal ortamlarla iç içe olmalıyız.
Düzenlediğim dans organizasyonlarının bu yüzden anlamı çok büyük aslında birçokları
için… Hem sanatla iç içe olmak hemde samimi ve dost ortamları hep birlikte
paylaşmak için bundan iyi bir fırsat olamaz elbette. İnsanların ruhlarını özgür bıraktığı,
mutlulukla dans ettiği ortamlarda insanlar biraz daha az telefonlara
uzanıyorlar. Bunu elbette yüzde yüz engelleyemesekte bu şekilde azaltabiliriz
diye düşünüyorum. Daha çok diyalog içinde olarak, daha çok birbirimizin gözüne
bakarak, daha çok sohbet ederek, dans ederek bu
durumları yaratabiliriz. Her ne kadar içinde bulunduğumuz çağ , pek buna
imkan vermesede herşey yinede bizim elimizde.
Dansla ve
sevgiyle kalın. Haftaya görüşmek üzere…