Kişisel tutumlar ve yatkınlıklar davranışı Şekillendirir.
İçimizde taşıdığımız
dinamikler önemlidir. Bizler sadece sosyal rüzgarların estiği yöne eğilen pasif
otlar değiliz. İçsel tutumlarımız davranışlarımızı etkiler. Politik görüş ve
tutumlarımız oy verme davranışımızı etkiler. Sigara içmek ile ilgili
tutumlarımız bizi sigara içmeye yönlendiren çevre baskısına ne derece boyun
eğeceğimizi etkiler. Yoksullar
hakkındaki tutumlarımız onlara yardım etme isteğimizi etkiler. ( Aynı zamanda,
davranışlarımız da tutumlarımızı
şekillendirir, örneğin kendimizi adadığımız ve ya uğrunda acı çektiğimiz
şeylere daha güçlü biçimde inanırız. )
Kişilik özelliklerimiz de davranışlarımızı etkiler. Aynı
durumda kalan farklı insanlar, farklı tepkiler verebilirler. Yıllarca siyasi
nedenlerle hapis yatmış biri öfke içinde intikam arayışına girebilir. Bir
başkası, Güney Afrikalı Nelson Mandela gibi önceki düşmanlarıyla uzlaşma ve
birlik olma arayışında olabilir. Tutumlar ve kişilik de davranışı etkiler.
Sosyal davranışın kökleri biyolojidedir. Yirmi birinci
yüzyıl sosyal psikolojisi, davranışlarımızın biyolojik kökenleri hakkında
bizlere giderek daha çok içgörü kazandırmaktadır. Birçok sosyal davranışımız
biyolojik derinliğimizi yansıtmaktadır. Psikolojiden biraz anlayan herkes, hem
doğanın hem de yetiştirilme biçimimizin kim olduğumuzu belirlediğini biliyordur.
Dikdörtgenin alanını belirleyenin hem eni hem boyu olması gibi, biyoloji ve
deneyim bizi birlikte yaratır. Farklı bilimler farklı bakış açıları sunar.
Sosyal psikoloji tamamen yaşamla sizin yaşamınızla ilgilidir. Sizin yaşamınız,
sizin inançlarınız, sizin tutumlarınız, sizin ilişkileriniz...
Mevlana'nın çok sevdiğim bir sözü ile yazımı bitireceğim. Baktığın kişi
benimdir ancak gördüğün kişi sensindir.